Doğanın Sanat Eserlerini Keşfet: Kula
Manisa’nın üzüm bağlarıyla ünlü şirin ilçesi Kula’dayız. Yanardağ patlamalarının meydana getirdiği az rastlanan bir jeolojik yapıya sahip olan Kula’yı antik çağ coğrafyacısı Strabon tarafından “yanık yöre” olarak adlandırılmış. Hazırsan yanık yöre Kula’yı birlikte keşfedelim.
Kula’da Gezilecek Yerler
İlk durağımız Manisa’nın peribacaları olarak bilinen Kuladokya. Manisa çevresi eski volkanik alanlardan biri olsa da bu peribacalarında herhangi bir volkanik malzeme bulunmuyor. 14 milyon yıl önce bu bölgede bulunan bir gölün tabanındaki alüvyal çökeltilerin oluşturduğu kalıntıların zaman içinde rüzgar ve su tarafından aşındırılması sonucu ortaya çıkan peribacaları her yıl çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçiyi kendine çekiyor. Manisa’ya gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden biri olan Kuladokya, benzersiz görüntüsü ile harika fotoğraf kareleri ortaya çıkarıyor.
Divlit Volkanik Parkı, Ege Bölgesi’nin en büyük tektonik çukurlarından biri olan Gediz Oluğu üzerinde yer alıyor. Volkanik oluşumları görmek istersen buraya mutlaka uğramalısın. Parkta lav tünelleri, hendekler, spatter konileri, cüruf konisi ve lav akıntılarını görebilirsin. Divlit Volkanik Parkı’nda en çok dikkat çeken oluşum ise Çakırca Bazalt Sütunları. Volkanik faaliyetler sonucunda oluşan bu sütunlar, volkanik lav akıntılarının hızla soğuması sırasında meydana gelen çatlaklar sayesinde bu şekli almış. 20 metreye kadar uzanan bu dikey sütunlar, görüntüsüyle kendine hayran bırakıyor. Bu sönmüş lavların etrafında Taş Devri insanlarına ait, yaklaşık 15 milyon yıl öncesinden kalma ayak izi de bulunmuş. Ayrıca 2 milyon yıl önce oluşan bu bölgede yürüyüş yolları, ahşap köprüler ve bisiklet parkuru da bulunuyor.
18. yüzyıl Osmanlı sivil mimarisinin güzel örneklerinden biri olan Kula evlerini de görmeden dönmemelisin. Bitişik nizamda konumlanmış bu evler, cumbalı yapılarıyla Kula’nın karakterini oluşturuyor. Plan, kuruluş, malzeme ve yapı olarak Osmanlı sanatının başarılı örneklerinden sayılan bu Türk evlerinin sıralandığı sokaklarda kendini zamanda yolculukta gibi hissedebilirsin. Bölgede bu evlerin yanı sıra kiliseler ve ruhban okulları da yer alıyor.
Kibele Kaya Kabartması da buraya gelmişken görmeni tavsiye edebileceğimiz yerlerden. Kibele’nin oturarak betimlendiği bu kabartmaların sağ tarafında 4 Hitit hiyeroglifi bulunuyor. Günümüzde hava koşullarının etkisiyle bozulmalar meydana gelen kabartmalar güçlükle de olsa seçiliyor.
Gevşeyip stres atayım diyorsan rotanı Gerençay kenarında yer alan Emir Kaplıcaları’na doğru çevirebilirsin. Roma dönemine ait birçok hamam kalıntısından oluştuğu için buraya Emir Hamamları da deniyor.
Bu gezinti acıktırdıysa seni böyle alalım… Kula’nın yanık toprakları oldukça verimli olmasıyla biliniyor. Topraklar verimli ve zengin olunca yeme içme kültürü de ona göre şekillenmiş. İklimi ve verimli toprakları sayesinde sebze, meyve ve tahıl çeşitliği çok olan Kula’nın Osmanlı başta olmak üzere çok farklı medeniyetlerin etkisiyle oldukça gelişmiş bir mutfağı var. Bölgede Kula kapama, ekmek dolması, Kula güveci, Manisa kebabı gibi et yemeklerinin yanı sıra Ege sebzeleri ve otlarıyla yapılan yemekler de öne çıkıyor.
Kula Otelleri Otelpuan’da!
Tüm bunları okuduğuna göre artık seyahatini planlamaya başlamaya ne dersin? Hemen Otelpuan’ın Kula otellerine göz atmalı ve senin için uygun oteli araştırmaya başlamalısın. Otelpuan’daki gerçek kullanıcı yorumları da kararın konusunda sana yardımcı olabilir. Tatilin sonrasında sen de kaldığın
otelle ilgili yorum bırakarak diğer kullanıcılara yol göstermek istersen Otelpuan’a tekrar bekleriz. İyi tatiller